Bir Eseri Dinlemek…

Categories : Yazılar

Musiki formlarından bahsedilirken dini musiki ya da din dışı musiki diye bahsedilir. Doğru mudur, değil midir yeterince tartışılmamıştır. Yapılan bir iş ya dinidir ya da değildir.

Musikinin tasnifi hakkında izah yapılırken dini veya dindışı musiki diye bahsedilmesi asıl itibari ile yanlış bir durumu ortaya çıkarıyor. Açık bir şekilde İslam esaslarına mugayir olmadıkça yapılan her türlü eser dini musiki olarak telakki edilebilir aslında. Çünkü bir eseri dinlerken veya icra ederken bakılan penceredir, parçanın anlaşılmasını sağlayan ve belirleyen…

İsterseniz bu pencere işine örnek olarak, günümüz bestekârlarından Üstadımız Avni Anıl’ın hüzzam bir şarkısını değerlendirmeye çalışalım.

“Ömrümüzün son saati çalmadan gel.
Sensiz yaşayan şu kalbim durmadan gel.
Yaşamanın ezgisini sevdamızla süsleyelim,
Hala seviyor mu diye sormadan gel.”

İlk bakışta âşık olmuş bir kişinin sevdiceğine olan ricası var karşımızda. Uzun bir müddet kavuşamamanın verdiği sıkıntıyı, özlemi ifade eden sözler bunlar.

Daha ne kadar sürsün bu firak. Daha ne kadar devam edecek bu naz. Artık ömrüm bitiyor. Ne olur bir kez bari olsun yüzüme gülüver , benim oluver; oluver de gözüm açık gitmeyeyim.. Mademki yaşıyoruz, hayattayız, ben bu kadar bu insanı yordum, üzdüm, yüzüme bakar mı diye gönlünden geçiriyorsan, geçirme! Beni hala seviyor mu diye kendi kendine sormadan gel…

Bu mana çıkar mı şarkıdan? Elbette ki çıkar. Şarkının ilk anlamı, şüyu bulmuş olan anlamı da bu olabilir.

Ancak pencereyi değiştirip başka bir pencereden baktığımızda bir başka mana çıkmaz mı karşımıza?

Tekrar bakalım…

Bir kul yaşamış, ama nasıl yaşama… Her türlü dünyevi zevki tatmış. Bunun şükrünü yerine getirmiş de olabilir getirememiş de. Orası önemli değil. Zira elde ettiği lütuflar anlamında, ne kadar şükretse az sayılacak bir konumdadır. Fakat anlamıştır ki ömür kâsesi dolmuş. Şairin de dediği gibi, “saatin çaldığı evkat değildir her bar, müddeti ömrün bittiğine eyler ah.”

Ah etmede vaktin bittiğine. Ve Rabbine iltica etmekte.

Ey Rabbim, senin bana verdiğin sürenin dolduğunun farkındayım. Bana verdiğin müddeti yeterince iyi kullanamadım. Anladım ki saatin son zili çalacak.Her şeyi misafir edip de bir seni misafir edemediği gönlüme bir kez de olsa misafir olsan.. Olsan da ben kuluna lütfedip lisanımın son deminde seni anıp huzuruna gelsem…

İkinci (meyan) kısmında ise bu ilticasına kulunun cevabı var sanki:

Senin bu halin diğer kullarıma örnek olsun. Ben size yaşamak gibi bir güzellik verdim. Onu benim sevgimle süsleyesiniz diye. Ama siz bunu yapamamış olabilirsiniz. Senin bu halin diğer kullarıma ibret olsun. Ben kul hakkından gayrı her şeyi affederim. Binaenaleyh ümitsizliğe kapılma ve Rabbim beni hala seviyor mu diye sormadan gel.

Şimdi size bir soru: Bu şarkı dini musiki midir, yoksa dindışı musiki mi?

40ikindi.com